JOHN WICK: CHAPTER 2[F.İ.]- ''ESKİ SUİKASTÇİLERDEN KİM KALDI'' (SPOILER'SIZ)
John Wick'in ilk filmi,benim pek sevdiğim, genel seyirci ve eleştirmen mecrasının da öv öv bitiremediği, Keanu Reeves'in geri dönüşünü simgeleyen tatlış bir yapımdı. Hani tatlış dediğime bakmayın, filmin klasik aksiyon filmi klişesi olan ''Yakını ölen ya da kaçırılan adam emeklilikten geri döner'' argümanını buruşturup çöpe atarak, itikam ateşine çok farklı bir boyut getiren cesur ve hoş bir hamle yapması bir yana(Evet, köpeğini öldürdükleri için bir mafya ailesini çöketmesinden bahsediyorum), klişe aksiyon filmlerindeki gibi ultra-saçma ve imkansız dövüş sekansları yerine tercih etmiş olduğu sade ve gerçekçi dövüş sahneleri ile de radarımıza girmeyi başarmıştı. Serinin yapımcıları da filmin gişede ve eleştirisel anlamda yaptığı başarıdan dolayı olacak ki, serinin 2 film daha devam edeceğini açıklamışlar bir de üstüne 2. filmin 2017 yılında geleceğini garantilemişlerdi. İşte bugün burada, serinin devam filmi olan John Wick: Chapter 2 hakkında konuşmak için bulunmaktayım. Öncelikle farkındayım, film bu yazıyı yazıyor oluşumdan yaklaşık bir hafta önce vizyona girdi, hatta ben de gidip ilk gününden izledim. Ancak filmden çıkışımın ardından neler söyleyeceğim konusunda biraz düşünebilmek için kendime biraz zaman tanıdım ve de incelmeyi izledikten bir hafta sonrasında yazmaya karar verdim. Size John Wick: Chapter 2 hakkında lafı dolandırmadan sahip olduğum net görüşü tek bir kelime ile tanımlamam gerekseydi, ki filmi tarif etmek için gereken tek kelime de bu olurdu, şunu kullanırdım: Olmuş.
Çok klasik bir kelime kullandım ancak film baya baya olmuş. Tabi ki, bazı aksaklıkları var, ancak onlara geçmeden önce müsadenizle biraz filmi övmek istiyorum. Bir kere o ambians, o ortam, o renk kullanımı neydi be! İlk filmin sahip olduğu karanlık ortam, karanlık dövüş konsepti, yerini daha çok renk şöleni yaşanan ortam, karanlık dövüş konseptine dönüşmüş. Özellikle filmin ortalarına doğru yaşanan partideki kavga sahnesinde, ciddiyeti renkli ve parlak ışıklar ile harmanlamayı çok iyi başarmışlar. Zaten John Wick mitinin en önemli parçalarından biri olan klas aksiyona bu filmde de devam edilmiş. İzlerken sanki Keanu Reeves'mişsiniz de, o dayakları siz atıyor, o boyunları siz kırıyor gibi hissediyorsunuz. Ancak, her şeyi bir kenara atsak, ilk filmde az da olsa tanıttıkları, Chapter 2 ile ise artık tam anlamıyla iç detaylarını görebildiğimiz Continental Uluslarası Otel Zinciri bile sırf filmi başarılı yapmaya yetecek bir etken. John Wick'in işlemeye çalıştığı mafya dünyasının pırlanta taşı olan bu otel zinciri, filmi diğer aksiyon filmlerinden ayırdığı gibi kendi içerisinde sahip olduğu para birimi, katı kuralları ve hoş ambiansi ile de filme renk katan zeki detaylardan biri olmuş.
Herhalde oyuncuların performanslarını öveceğimi dşünmüyorsunuzdur. Zaten kadrosunda Laurence Fishburne, Ian McShane, John Leguizamo gibi usta aktörler bulunan yapım, John Wick'i canlandıran Keanu Reeves'in katı ve soğukkanlı performansı ile taçlandırılmış. Bir de Keanu abimizin hiçbir sahnesinde dublör kullanmadığını belirterek, buradan kendisini bir daha tebrik edelim! Adam elli yaşına geldi, hala 25 yaşındaymış gibi tavırlar içerisinde, helal olsun!
Evet, bu noktaya kadar filmi övdüm, biraz da kötü yanlarına geçelim. Hatta kötü yanlarından ziyade, negatif anlamda eleştireceğim tek konu hakkında konuşalım biraz da: Filmin zorlama konusu. Bakın, yazıyı SPOILER'sız olarak bitirmeye kararlıyım o yüzden detay vermek istemiyor sizlere daha fazla, sonuçta filme daha gitmediyseniz tadınız kaçmasın. Ancak filmin ilk filme göre sahip olduğu en büyük ve tek zayıflık, John Wick'i tekrar aksiyona sokmak için bizlere sunduğu bahaneydi. İlk filmdeki konudan devam edebilecekken, ya da daha zekice bir çözüm bulabilecekken neden böyle bir yola girilmiş aklım almıyor.
Tabi bu durum filmin ne kadar kaliteli bir yapım olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sahip olduğu kaliteli aksiyon sahneleri, zorlama girişine rağmen ilerledikçe açılan ve renklenen konusu ve yarattığı muazzam mafya dünyası ile John Wick: Chapter 2, Geek Mekanı'ndan geçer notu kapmayı başarabildi. Helal Olsun sana Keanu baba, bizi yine mest etmeyi başardın be!
Çok klasik bir kelime kullandım ancak film baya baya olmuş. Tabi ki, bazı aksaklıkları var, ancak onlara geçmeden önce müsadenizle biraz filmi övmek istiyorum. Bir kere o ambians, o ortam, o renk kullanımı neydi be! İlk filmin sahip olduğu karanlık ortam, karanlık dövüş konsepti, yerini daha çok renk şöleni yaşanan ortam, karanlık dövüş konseptine dönüşmüş. Özellikle filmin ortalarına doğru yaşanan partideki kavga sahnesinde, ciddiyeti renkli ve parlak ışıklar ile harmanlamayı çok iyi başarmışlar. Zaten John Wick mitinin en önemli parçalarından biri olan klas aksiyona bu filmde de devam edilmiş. İzlerken sanki Keanu Reeves'mişsiniz de, o dayakları siz atıyor, o boyunları siz kırıyor gibi hissediyorsunuz. Ancak, her şeyi bir kenara atsak, ilk filmde az da olsa tanıttıkları, Chapter 2 ile ise artık tam anlamıyla iç detaylarını görebildiğimiz Continental Uluslarası Otel Zinciri bile sırf filmi başarılı yapmaya yetecek bir etken. John Wick'in işlemeye çalıştığı mafya dünyasının pırlanta taşı olan bu otel zinciri, filmi diğer aksiyon filmlerinden ayırdığı gibi kendi içerisinde sahip olduğu para birimi, katı kuralları ve hoş ambiansi ile de filme renk katan zeki detaylardan biri olmuş.
Herhalde oyuncuların performanslarını öveceğimi dşünmüyorsunuzdur. Zaten kadrosunda Laurence Fishburne, Ian McShane, John Leguizamo gibi usta aktörler bulunan yapım, John Wick'i canlandıran Keanu Reeves'in katı ve soğukkanlı performansı ile taçlandırılmış. Bir de Keanu abimizin hiçbir sahnesinde dublör kullanmadığını belirterek, buradan kendisini bir daha tebrik edelim! Adam elli yaşına geldi, hala 25 yaşındaymış gibi tavırlar içerisinde, helal olsun!
Evet, bu noktaya kadar filmi övdüm, biraz da kötü yanlarına geçelim. Hatta kötü yanlarından ziyade, negatif anlamda eleştireceğim tek konu hakkında konuşalım biraz da: Filmin zorlama konusu. Bakın, yazıyı SPOILER'sız olarak bitirmeye kararlıyım o yüzden detay vermek istemiyor sizlere daha fazla, sonuçta filme daha gitmediyseniz tadınız kaçmasın. Ancak filmin ilk filme göre sahip olduğu en büyük ve tek zayıflık, John Wick'i tekrar aksiyona sokmak için bizlere sunduğu bahaneydi. İlk filmdeki konudan devam edebilecekken, ya da daha zekice bir çözüm bulabilecekken neden böyle bir yola girilmiş aklım almıyor.
Tabi bu durum filmin ne kadar kaliteli bir yapım olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sahip olduğu kaliteli aksiyon sahneleri, zorlama girişine rağmen ilerledikçe açılan ve renklenen konusu ve yarattığı muazzam mafya dünyası ile John Wick: Chapter 2, Geek Mekanı'ndan geçer notu kapmayı başarabildi. Helal Olsun sana Keanu baba, bizi yine mest etmeyi başardın be!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder