CARS 3[F.İ.]- ''HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR'' (SPOILER'LI)

Çocukluğumun zevkle takip ettiğim serilerinden Cars'ın son filmi geçtiğimiz cuma nihayet vizyona girdi. İncelememe başlamadan önce kesinlikle söylenmesi gereken bir şey var: Film çok inişli çıkışlıydı. O kadar çoktu ki filmin yarısında hatta sonunda bile hangi teorinin tuttuğunu kararlaştıramıyordunuz ve siz de farketmişsinizdir ki bazı sahneler birazcık kopuktu. İnişli çıkışlı olmasının nedenlerinden biri de bu. Anlaşılan, yapımcılar her şeyi denemiş, bize de yazmak düşer.


Film, ikinci filmde de olduğu gibi aradan zaman geçtiğini bayağı bir belli ediyor. McQueen ne kadar öyle göstermese de artık yaşlanmış ama yine de birinciliğini koruyor, tabi bu ilk başlarda. Bu arada söylemeden de edemeyeceğim, ligin durumu çok hoşuma gitti. Yani yarışçıların arasındaki muhabbet çok iyi. Chick gibi yarışı kazanmak için birini enkaza çevirecek hırs yok kimsede, herkes oldukça profesyonaller. Zaten Chick de kendine bir televizyon programı açmış. Ee o kadar yediği küfürden sonra, yarışa devam edecek hali yok. Ama yine de ligde hala aynı eski King, McQueen ve Chick gibi bir üçlü olması gerçekten çok iyi.


Konuyu da seçebileceklerinin en iyisi şeklinde seçmişler. O bahsettiğim yeni yarışçılardan da yeni olan yarışçılar, teknolojik araçlar. Birçok donanıma sahip ve hızlı oldukları için, ve eski yarışçıların da yaşlanmasıyla artık herkes asfaltta yeri bu teknolojik yarışçıların almasını istiyor. McQueen de kaza yaptıktan sonra bu sorunlara karşı bir çözüm üretmeye çalışıp, sonunun Doc Hudson gibi olmamasını sağlamaya çalışıyor. Kasabadaki karakterler çok geri planda kalmışlar. Diyalogları yok değil ama olsa da çok bir işlevi yok zaten. Ama Dog Hudson'u gerçekten iyi işlemişler. McQueen ile hocalık ilişkisi, eski rakipleri, arkadaşları ve akıl hocası gibi şeylere gerçekten iyi değinilmiş. 


Tabi ki McQueen için yeni rakipler de var. Bunlardan en ön planda olan yeni teknolojik araçlardan Jackson Storm. Armie Hammer'ın sesiyle can verdiği Stor, e kadar havalı da olsa, yeni yetme şekilde egoist konuşmaları yüzünden kendinden nefret etmedim değil. Zaten asıl olay da McQueen'in Storm'u geçmek istemesiyle başlıyor. Yapımcılar da geçebilecek tüm senaryoları bize yaşatmışlar.


Öncelikle akla en mantıklı gelen fikir, McQueen'i de teknolojik bir arabaya dönüştürmek. Onlar da zaten ilk olarak bunu deniyor. Gerçekten McQueen hayranı olan Sterling, başarılı bir iş arabası ve Rust-eze yarış merkezini yönetiyor ancak bu elemanın da işine fazla düşkün ve yatırımlarının sonucunu almak istiyor. Bizim eski, yaşlı McQueen'e teknoloji olayı pek iyi gitmiyor ve bunu eski yoldan, simülator değil de gerçek toprakta yapmayı deniyorlar. Benim fikrim buradan sonra bağlarlar olmuştu ve öyle de gidiyordu ama son anda bir değişiklik yaptılar. Neyse oraya sonra geleceğiz. Rust-eze yarış merkezinde hikayeyi bayağı bir değiştirecek olan Cruz Ramirez var. McQueen'in eğitmeni. Cruz da McQueen'in artık tamamen eski yoldan yapmak istediğini görünce yarış merkezinden çıkıp McQueen'den bir şeyler kapmayı öğreniyor. Bu sırada Cruz'un da hep yarışçı olmak istediğini öğreniyoruz. Hepinizin aklına burada McQueen'in eğitmen, onun da yarışçı olacağı aklınıza gelmiştir. Ancak ilerlediğiniz de tamam bu teori de yattı diyorsunuz. Ancak yok bu da olmadı. 
Madem eski yoldan yapacaklar, eski yarış ustalarından eğitim görmeliler. Bu yüzden Doc Hudson'un arkadaşlarına ve akıl hocasına gidiyorlar. Değişik ve eski yöntemlerle McQueen'i iyice bir hazırlıyorlar ve birçok deneme yarışı yapıyorlar. Sonuç yine hüsran. Ancak yarış günü geldiği için daha fazla yapacak bir şey yok.


Yarış başladığında hiç kimsenin McQueen'den ümidi yok, aynı zamanda kendisinin de. Artık herkes onun işini bitmiş olarak görse de şaşırtıcı bir şekilde Şimşek, aldığı eğitimler sayesinde az da olsa ilerlemeyi başarıyor. Diyorsunuz ki içinizden: McQueen gaza gelip son yarışını, şampiyonlukla bitirecek. Öyle de oluyor ama farklı bir yöntemle. 
Cruz'un yarışçı olmak istediğini, yaşadıkları tartışma sayesinde McQueen biliyor ve telsiz konuşmalarını duymasıyla da yarışı Cruz'a bırakmaya karar veriyor. Diyeceksiniz ki Cruz'un daha ilk yarışı nasıl kazansın ancak McQueen'in konuşmaları ve hocalığı sayesinde olabilecek en iyi şekilde, yarışı Cruz kazanıyor. Ve McQeen'in ilk filmde Doc ve arasında oluşan baba-oğul-eğitmen ilişkisi sonunda finale bağlanabiliyor. Cars üçlemesinin bitmesi ile o sevdiğimiz yarışcı McQueen'e veda ediyoruz. Bu artık onun hikayesi değil çünkü. Bir daha olmayacak ve şanslıyız ki Pixar bu gerçeği bilerek filmi ve üçlemeyi en doğru şekilde bitirmeyi başarmış. Serinin devamı gelir mi, Cruz'un başrolde olduğu yeni bir üçleme yapılır mı bilmem ama en azından McQeen için işleri en doğru yoldan finale bağlamış olmaları, beni çok rahatlatan bir durum. Umarım sizi de rahatlatabilmiştir.



Hiç yorum yok: