SHERLOCK'UN BÖLÜMLERİNİN EN İYİSİNDEN KÖTÜSÜNE, AŞIRI SUBJEKTİF SIRALAMASI!
(Bu liste iki yazarın ortak 'subjektif' kararları ile hazırlanmıştır. Sizin zevklerinizi yansıtmayabilir.)
Ha bu arada! Hani diziyi izlemediyseniz falan, minik minik SPOILER'lar mevcut bu yazıda. Hani okuyup da pişman olmayın izlemediyseniz diziyi.
1. Sezonun 2. bölümü olan The Blind Banker, taze bir arkadaşlığın maceraperestliğinin devamını gözler önüne sererken gizemli semboller gibi klişe gizem unsurlarından yardım alıyor. Sherlock & John ikilisini uzak doğu suç ağına iten bu hikaye, kaliteli kurguya sahip olsa da dizi içerisinde yer yer en çok sıkan bölüm olduğu için (klişe gizem unsurları da cabası) dizinin bize göre en kötü bölümü.
3 yıl bekleyişin ardından gelen sezonun ilk bölümünün liste de böyle kötü bir konuma sahip olması üzücü değil mi? Korkmayın bölüm rezil rüsva değil güzel lakin diziye göre çok sönük kalan bir bölüm. Gizem, gerilim unsurlarından çok önceki 3 sezonun getirdiği acıların, yorgunlukların hatta şaşırmışlıkların ana karakterlerimiz üzerindeki etkisine odaklanan bir bölümdü. Hatta öyle bir etkiydi ki bu John dizi boyunca hiç olmadığı kadar off topicti, hatta dahi dedektifimiz Sherlock Holmes'ün bakış açısı ilk defa bir insan yüzünden bu kadar kısıtlanmıştı, sondaki twist ile kaliteli bir final yapsa da bu bölüm listenin en kötüleri arasında olmaktan kaçamıyor.
Sherlock ve John'un inanmadıkları dev bir tazının peşinden koştuğu, Sir Arthur Conan Doyle'un aynı adlı eserinden uyarlama bu bölümde malzeme sağlam olsa da gerilim dozu tam ayarlanamamış, olayın karakterler üzerindeki etkisi biraz yapay kalmıştı. Her açıdan güzel bir bölüm olsa da diziye göre değerlendirince The Hounds of Baskerville listemizin en kötü üçüncü bölümü oluyor.
3. Sezon finalinden sonra yılbaşına özel olarak çıkan bu bölümde Sherlock Holmes ve John Watson'ı 1890'da çözülememiş bir gizem içerisinde bulurlar. İntiharından sonra geri dönüp cinayet işleyen korkunç gelin lakaplı katilin merkeze alındığı bu bölümde ilgi çekici hikayesiyle kendini Baskerville Tazısı'nın bir tık önüne atsa da hikayedeki basit noktalarla listenin 10. sırasında yer alıyor.
Sherlock'un geri dönüşü üzerine kurulu bu bölümde olaylardan çok karakterlerin tepkisi ve komediye ağırlık verilen bölümde 2. Sezon finali gibi heyecan dolu bir bölümden sonra izleyiciye fazla bir heyecan sunmayan bu 3. Sezon başlangıcı 2. Sezon sonrası hayal kırıklığı olarak nitelendirilerek en kötü bölümlerde ilk beşe girmeyi başarıyor.
Charles Magnussen ve Sherlock Holmes rekabetini odağa alan bölümde, John bu büyük rekabet karşısında bir hayli off topic kalırken sağlam twistler olmasına nazaran bu twistleri nötrleyen basit noktalar ile dizi en kötü beşliye girmekten bir tık ile kurtuluyor.
Listenin artık (dizi seviyesine göre) eh işte kısmından çok iyiler kısmına giriş yaptık diyebiliriz. Yüreğimize sağlam bir darbe indiren 4. Sezon finali... Dizinin en zeki karakterlerden birinin, belkide en zeki karakterinin odağa alındığı bu bölümde Paranormal Activity, Saw atmosferine, hatta Sherlock'un yaptığı basit hatalara kızsak da çok güzel hazırlanmış twistlerle sizi en şaşırtan bölüm olabiliyor ve kendine listede 7. sırada yer buluyor.
4. Sezonun ana kötüsü olarak lanse edilen Culverton Smith karakterinin teşrif ettiği bölümde kendisini kitaptaki halinden ziyade yeni baştan kurgulanmış bir şekilde görüyoruz. Şan, şöhret sahibi, güçlü bir adam olan ama altında büyük bir cani yatan HH Holmes imitasyonu bir ana kötünün yanı sıra Benedict Cumberbatch'in dizinin en büyük performansını sergilediği, Watson karakterinin çökmüş Sherlock karakterinin ise delirmiş olduğunu görüyoruz. Halüsinasyonlar, iç kavgalar, kendini başarıyla saklayan bir ana kötü ve muhteşem bir twist eşliğinde bu bölüm 2. bölümler genelde sezonun en kötüsü oluyor yanılgısını kıran iki bölümden biri olup listede kendine 6. sırada yer buluyor.
The Empty Hearse bölümünün aksine komedi ve gizemi başarıyla harmanlayan, hatta
güldürürken geren sahnelerin bulunduğu bu bölümde Sherlock, düğünde en iyi konuşmayı yapmaya çalışırken aynı zamanda Mayflyman lakaplı kişiyi bulmaya çalışır. Bunun yanı sıra Sherlock ve John'un sarhoş olduğu sahnelerde dizinin komedi yönünde de ne kadar başarılı olduğunun ayrı bir kanıtı.
Efsanevi dostluğun ve efsanevi dizinin başlangıcı olan bu bölüm, karakterleri tanıtma kaygısı varken muhteşem bir şekilde hem tüm karakterleri tanıtıp sevmenizi sağlıyor hemde bölümün gizem havasına kapılmanızı sağlıyor. Dizi tarihinde yapılan en iyi başlangıçlardan biri olduğunu düşündüğüm bu bölüm aynı zamanda listede de kendine 4. sırada yer buluyor
Jim Moriarty'nin devleştiği ve 1. Sezon sonundan beri herkesin beklediği o büyük buluşmanın gerçekleştiği efsanevi bölüm. Her dakika sizi heyecanlandıran ve kendine hayran bırakan detayların olduğu bu sezon finali ilk üçe çok rahat bir şekilde giriyor.
Tıpkı The Reichenbach Fall gibi ikinci sezonda olan bu bölüm, Moriarty ile Sherlock'un ilk buluşmasının devamını bizlere gösterirken sosyopat karakterimiz Sherlock'un gizemli bir kadının peşinden koşması hatta ona gizemli bir aşk beslemesine tanıklık ettiriyor. The Reichenbach Fall kadar heyecanlandıran yerler olmasa da sizi fena halde gaza getiren sahnelerle ve bu garip aşkı yansıtması ile ikinci sezon finalinin bir tık önüne çıkıyor.
İnsanları kaçırıp canlı bir bomba haline dönüştürerek Sherlock'a bir oyun teklif eden psikopatın merkezde olduğu efsanevi bölüm. Bomba oyununun bizleri fangasm derecesine getiren davalarla süslenmesi ve Sherlock'un en büyük düşmanı Jim Moriarty'nin arz-ı endam etmesi ile listenin birincisi olmayı garantileyen bu bölümün, sondaki havuz başı karşılaşması ile en iyi bölüm finali olduğunu da kanıtlar nitelikte.
Bizim listemiz böyle, sizin kafanızdaki liste olmayabilir belki, ki bu durum gayet normaldir. İkinci bir bakış açısına sahip olma açısından sizlerin de fikirleri önemli. Siz bölümler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu liste, blogun Sherlock kolu olan Alperen Keleş, Cevat Kadifeci ikilisinin ortak yazısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder