FIFTY SHADES DARKER[F.İ.]- ''HAMAM TASI PLASTİK...''

UYARI: Bu incelemede, incelemekte daha doğrusu incelenmeye çalışılmakta olunan illetten ötürü, cinsel içerikli konulardan bahsedilmektedir.

Konunun tamamen erotizmden ve onun ne kadar boş ve anlamsız bir biçimde kullanıldığı bir yapımın incelemesine hoşgeldiniz. Bu filmi izlerken perdeye boş gözlerle, boş bir beyinle bakmaktan başka bir şey yapmayacağınız garantisini verebilirim. Bu film öyle bir film ki, karakter motivasyonlarını, konuyu, tek bir şey uğruna satabiliyor: Seks. Evet, doğru bildiniz. Bugün konuşacağımız film Fifty Shades Darker

Fifty Shades of Grey adlı filmin(filmimsi şeyin) devamı olan bu illeti incelemek öyle kolay olmayacak baştan söyleyeyim. Ama hayır, bunun sebebi filmin sahip olduğu ağır ve bir süre sonra sizi tiksindiren cinsel sahneler değil, ya da filmin sahip olduğu iğrenç kadın-köle ilişkisi de değil. Abi, bu film bildiğin boş. Yani gerçekten, sizlere anlatabileceğim ya da üzerine tartışabileceğimiz hiç bir zerre konu kırıntısına sahip değil! Zaten film, öncekinin az da olsa sahip olduğu akla mantığa uygun düzgün bir konu seçimine de sahip değil. Normalde ana anlatımdan sonra SPOILER uyarısı yapmak gerekir, ancak hem anlatabileceklerim sınırlı ve boş ötesi şeyler olduklarından ve ayrıyetten böyle bir filme gidecek bir kişinin konusu için değil, malum sahnelerinden dolayı gideceğini bildiğimden yapmayacağım. Bu incelemeyi terk etme kararınız vardıysa, SPOILER alacağım diye dert edip çıkmayın yani. Mümkünse sonuna kadar gelin, filme beraber küfredelim, yazıyı kapatalım ve uygunsa bir daha bu konuda konuşmayalım sevgili okur. Hazırsan giriyorum...

Elimizdeki film, önceki filmin sonrasında Anastasia ve Grey arasında yaşananları anlatıyor. Eğer ki önceki filmi izlemediyseniz, bu filmi de zaten gidip, sinemada para vererek iz-le-me-yin. Ama illa ki izleyeceğim diyorsanız da bir önceki filme bakın, en azından konusunu bir yerlerden öğrenmeye çalışın. Hani izlemeseniz de pek konuyu anlamama gibi bir durumunuz olmayacaktır, zaten filmin ana hikayesine bir konu diyebilmek de gelmiyor içimden.
Abi basitçe özetlemek gerekirse, filmde genel olarak seks ve onun minvali fantezi dünyanızın sınırlarını zorlayacak şeyler oluyor. Demek istediğim, ilk filmin sonunda araları bozuk olan ikili barışıyor ve bam! Doğru tahmin ettiniz, Seks. İkili farklı konularda tartışıyorlar, seks. Filmin yapımcıları ve senaristleri arasında şöyle bir konuşma geçip geçmediğinden bile şüphe duymaya başladım:
------------------------------
''-Karakter gelişimi? 
-Pas geç, seks. 
-İzlenebilir bi konu? 
-Almayayım, seks. 
-Abi, en azından mantıklı bir-iki replik koysaydık? 
-Yavvv, seks diyorum seks!''
-------------------------------
Yani demeye çalıştığım şey şu ki; film sahip olduğu, olabileceği minik bir senaryo kırıntısını, duygu yüklü sahnesini ve her şeyi, sizlerin zorla gözünüze sokmaya çalıştıkları absürt ve normal hayatta kimsenin gerçekleştirmediği, cinsel istek ve fanteziler uğruna es geçmişler. Yazımın başından beri belirttiğim gibi bu filme sinemada gitmeyin, mümkünse evde korsan düşünce falan da izlemeye kalkmayın. Zaten önceki filme de dediğimiz gibi, Fifty Shades Darker'a getirilen +18 uyarısı sadece hürmetten. Yoksa film hani 18 değil, 38 olsanız bile size ağır gelebilecek sahneler ile dolup taşmakta. 

Ne yazık ki, bizde dahil olmak üzere, bütün eleştiri dünyası bu filmi yerden yere vuruyor, yumruklar ve tekmeler eşliğinde ''Git, git, Bıktık artık senden, git!'' demekte de olsa, şöyle bir gerçek var: Bu filmler izleniyor. Bu serinin devamı da gelecek. Zaten kitaptan uyarlama olduğu için, gişede böyle başarı gösteren bir uyarlamanın son halkası ile de para kaldırmama gibi bir planları olsa, zaten en başında seriyi uyarlamazlardı. Zaten kaliteli bir film yapma amacında olsalar, kitaba dokunmazlardı bile. Ancak bu devam filmini merak ediyorsanız, ki bakın n'olur etmeyin, kitabı okumayan biri olarak, izlediklerim ve seks sahneleri dışında aklımda kalanlardan şöyle bir çıkarımda bulundum: Büyük ihtimalle bu filmde yavaş yavaş tanışmış olduğumuz, Anastasia'nın patronu Jack, gelecek filmlerde bu iki sevdalımızın(Artık bu da nasıl bir sevdaysa, bağımlı demek daha doğru olacaktır) başına dert olacak, hayatlarını zehir edecek gibi duruyor. 

Kişisel olarak filmi, daha doğrusu ortaya çıkan bu işi beğenmedim, sizin de eğer aşırı-fantezik fetişleriniz yok ise bu filmden zerre zevk almayacağınızı düşümüyorum. Sinemaya gidip zamanınızı ve paranızı boşa harcamayın. Evde de blu-ray'e para verip izlemeyi denemeyin. Hatta mümkünse korsana düşerse de izlemeyin. Evde bu seriye ait bir kitap falan da bulursanız, onu da yakın.

Hiç yorum yok: