SECRET EMPİRE #1[Ç.İ.]- ''END IS NIGH!''
Labels:
Captain America,
Captain America: Steve Rogers,
Çizgi Roman İncelemeleri,
Marvel,
Marvel Comics,
Secret Empire
Dönüp de bir adam akıllı göz attığınız zaman Secret Empire'in özünde işlenen konu, Marvel'ın yıllardır liğme liğme ördüğü karakter gelişimlerinden birinin hazin sonu. Bir kahramanın çöküşü ve bu kahramandan arda kalanlarla kurulan bir imparatorluk. Yayınlanan #0 sayısı ile bizlere serinin ana hatlarını sunan Marvel, #1 sayı ile beraber bizleri hızlıca olayların içine atıveriyor. McNiven'ın çizdiği ve Spencer'ın yazdığı bu seriyi şu ana kadar beğendim fakat tie-in'leri kesinlikle okumanız lazım, yoksa kafanızda bir sürü soru işareti kalır. Daha fazla uzatmadan incelemeye geçiyorum. Ha, bir de yazıda sayıyla alakalı tonla SPOILER ile karşılaşacaksınız, eğer ki daha okumamış bulunmaktaysanız, gidin bir an önce okuyup öyle gelin buraya derim. Tadınız kaçmasın.
Önceki sayıyı kısaca özetlemek gerekirse, Cap Alpha Flight'ı uzayda bıraktı ve New York'u da karanlık bir boyuta kapattı. Bir de Washington'a saldırdı tabii. Sayıda bunların üzerinden birkaç ay geçmiş durumda, okullarda "HYDRA tarihi" anlatılıyor.
Dersin ortasında bir çocuk, arkadaşının abisini ihbar ediyor. Malesef abisi HYDRA askerleri tarafından öldürülüyor. Sonra Las Vegas'a gidiyoruz, HYDRA bu sefer başka bir çocuğun peşinde. Çocuk kaçarken birisi onu çağırıyor ve bi bakıyoruz o kişi Amadeus Cho! Ekibi Champions da hemencecik ortaya çıkıyoveriyor ve çocuğu alıp, geriye kalanların üs olarak kullandığı yere götürüyorlar. Daha okuma fırsatına erişememiş olsam da, Champions ekibi şimdiden ilgimi çekti. Hafiften New Avengers oluşumunu anımsatan ekipte Amadeus ve Cyclops gibi sevdiğim karakterlerin yer alıyor oluşu da bana onlara adapte olmamda yardımcı oldu.
Seri içinde olay örgüsü ne yazık ki şimdilik biraz karışık ilerlemekte. Bir orada, bir burada modunda ilerleyen hikaye illa ki bir noktada birleşecektir ama şimdilik bu durum beni biraz rahatsız etti.
Şimdi de Denver'dayız, Cap bir yaratıkla uğraşıyor. Ona "Hayatını kurtarabilirsin." diyor ama yaratık "Senden mi korkucam?" havalarında. Ee, onla uğraşamayacağını anlayan Cap de Avengers'ı üzerine salıyor. Takım; Odinson, Vision, Scarlet Witch, Deadpool, TaskMaster ve Back Ant'ten oluşuyor. Ha, birde Otto var, evet Otto! Hani Spider-Man ezeli düşmanı, namı-diğer Doctor Octopus! Kendisi de bir şekilde oluşan bu yeni Hidra oluşumunda kendine yer edinmeyi başarmış, hatta kendisine Spider-Man vari yeni de bir zırh tasarlamış.
Ardından HYDRA haberlerini görüyoruz, tabii ki de HYDRA propagandası yapıyorlar. Bir anda HYDRA toplantısına gidiyoruz, kurul toplanmış, konuşuyorlar. Burada aklıma olaylar arasındaki alakasızlık bir yana bu alakasızlığın eşliğinde bir de karşımıza çıkma sırasının saçmalığı geliyor, bir Denver'dayız, bir Las Vegas, bir Nevada, bir toplantı. Karar verin bi yahu! Neyse, Champions'un peşine bu sefer HYDRA'nın katil robotları takılıyor. Ama Riri Williams gibi bir deha sayesinde kurtuluyorlar, ve bu sefer de üsse gidiyoruz. Bu noktada şöyle bir ithamda bulunursam sorun olmaz: Riri, hem Marvel evrenine hem de Iron Man külliyatına kaliteli bir eklenti oldu ve açıkçası kendisini gelcek MCU filmlerinde de görmeyi talep etmekteyim.
Takımı orada Natasha karşılıyor ama bir sorun var, Clint takıma sinirli. Sebebi ise dikkat çekmiş olmaları! Gördüğümüz üzere Captain America'nın yeni Nazi-vari rejimi ve adamlarının karşısında saf alan önemli isimler arasında Hawkeye, Black Widow, Rick Jones ve ''Drunk''l lakaplı Tony Stark yer almakta. Zaten önceki sayıda da çağrıyı Tony yapmıştı, yanında yer alan isimler de pek şaşırtıcı değiller. Ekibin bir üyesi Rick ise Captain ve ekibi tarafından elindeki bilgiler yüzünden esir alınmış durumda. Cap, bu bilgileri Rick'ten talep ediyor ancak Rick reddettiği gibi şarkı söylemeye başlıyor. Rick, yaptıklarının bedelini canıyla ödüyor. Ve Hidra İmparatorluğu'nda, Nazi Almanya'sında ihanet edilen askerlerin kurşuna dizildiği gibi, aynı bu yöntemle öldürülüyor Rick, ''Yenilmezler Toplanın!'' sözcükleri ağzından çıkarken. Sayının son sayfalarının sahip olduğu atmosfer ve yaşanan olayların neticesinde bizi havaya sokması bir tarafa, şöyle de bir önemi var. Rick'in şarkı söylemeye başlaması ile hücresinde çıkan Cap'in yüzünde bir duygu değişimi görüyoruz. Ve, bu duygu değişimi sinir değil, üzüntü. Steve, gerçekleri hatırlamaya başlıyor. En azından ben böyle düşünüyorum. Eh, sonraki sayılarda işler netleşmeye başlayacaktır.
Dediğim gibi, seri şimdilik fena gitmiyor, ancak biraz karışık. Sonraki sayılarda bu karışık olay örgüsünün ve ilgisizliğin yavaş yavaş ortadan kalkacağını umut ediyorum. Sonraki sayıya kadar beklemede kalın, şimdilik görüşmek üzere Geek Mekanı okuyucuları!
Önceki sayıyı kısaca özetlemek gerekirse, Cap Alpha Flight'ı uzayda bıraktı ve New York'u da karanlık bir boyuta kapattı. Bir de Washington'a saldırdı tabii. Sayıda bunların üzerinden birkaç ay geçmiş durumda, okullarda "HYDRA tarihi" anlatılıyor.
Dersin ortasında bir çocuk, arkadaşının abisini ihbar ediyor. Malesef abisi HYDRA askerleri tarafından öldürülüyor. Sonra Las Vegas'a gidiyoruz, HYDRA bu sefer başka bir çocuğun peşinde. Çocuk kaçarken birisi onu çağırıyor ve bi bakıyoruz o kişi Amadeus Cho! Ekibi Champions da hemencecik ortaya çıkıyoveriyor ve çocuğu alıp, geriye kalanların üs olarak kullandığı yere götürüyorlar. Daha okuma fırsatına erişememiş olsam da, Champions ekibi şimdiden ilgimi çekti. Hafiften New Avengers oluşumunu anımsatan ekipte Amadeus ve Cyclops gibi sevdiğim karakterlerin yer alıyor oluşu da bana onlara adapte olmamda yardımcı oldu.
Seri içinde olay örgüsü ne yazık ki şimdilik biraz karışık ilerlemekte. Bir orada, bir burada modunda ilerleyen hikaye illa ki bir noktada birleşecektir ama şimdilik bu durum beni biraz rahatsız etti.
Şimdi de Denver'dayız, Cap bir yaratıkla uğraşıyor. Ona "Hayatını kurtarabilirsin." diyor ama yaratık "Senden mi korkucam?" havalarında. Ee, onla uğraşamayacağını anlayan Cap de Avengers'ı üzerine salıyor. Takım; Odinson, Vision, Scarlet Witch, Deadpool, TaskMaster ve Back Ant'ten oluşuyor. Ha, birde Otto var, evet Otto! Hani Spider-Man ezeli düşmanı, namı-diğer Doctor Octopus! Kendisi de bir şekilde oluşan bu yeni Hidra oluşumunda kendine yer edinmeyi başarmış, hatta kendisine Spider-Man vari yeni de bir zırh tasarlamış.
Ardından HYDRA haberlerini görüyoruz, tabii ki de HYDRA propagandası yapıyorlar. Bir anda HYDRA toplantısına gidiyoruz, kurul toplanmış, konuşuyorlar. Burada aklıma olaylar arasındaki alakasızlık bir yana bu alakasızlığın eşliğinde bir de karşımıza çıkma sırasının saçmalığı geliyor, bir Denver'dayız, bir Las Vegas, bir Nevada, bir toplantı. Karar verin bi yahu! Neyse, Champions'un peşine bu sefer HYDRA'nın katil robotları takılıyor. Ama Riri Williams gibi bir deha sayesinde kurtuluyorlar, ve bu sefer de üsse gidiyoruz. Bu noktada şöyle bir ithamda bulunursam sorun olmaz: Riri, hem Marvel evrenine hem de Iron Man külliyatına kaliteli bir eklenti oldu ve açıkçası kendisini gelcek MCU filmlerinde de görmeyi talep etmekteyim.
Takımı orada Natasha karşılıyor ama bir sorun var, Clint takıma sinirli. Sebebi ise dikkat çekmiş olmaları! Gördüğümüz üzere Captain America'nın yeni Nazi-vari rejimi ve adamlarının karşısında saf alan önemli isimler arasında Hawkeye, Black Widow, Rick Jones ve ''Drunk''l lakaplı Tony Stark yer almakta. Zaten önceki sayıda da çağrıyı Tony yapmıştı, yanında yer alan isimler de pek şaşırtıcı değiller. Ekibin bir üyesi Rick ise Captain ve ekibi tarafından elindeki bilgiler yüzünden esir alınmış durumda. Cap, bu bilgileri Rick'ten talep ediyor ancak Rick reddettiği gibi şarkı söylemeye başlıyor. Rick, yaptıklarının bedelini canıyla ödüyor. Ve Hidra İmparatorluğu'nda, Nazi Almanya'sında ihanet edilen askerlerin kurşuna dizildiği gibi, aynı bu yöntemle öldürülüyor Rick, ''Yenilmezler Toplanın!'' sözcükleri ağzından çıkarken. Sayının son sayfalarının sahip olduğu atmosfer ve yaşanan olayların neticesinde bizi havaya sokması bir tarafa, şöyle de bir önemi var. Rick'in şarkı söylemeye başlaması ile hücresinde çıkan Cap'in yüzünde bir duygu değişimi görüyoruz. Ve, bu duygu değişimi sinir değil, üzüntü. Steve, gerçekleri hatırlamaya başlıyor. En azından ben böyle düşünüyorum. Eh, sonraki sayılarda işler netleşmeye başlayacaktır.
Dediğim gibi, seri şimdilik fena gitmiyor, ancak biraz karışık. Sonraki sayılarda bu karışık olay örgüsünün ve ilgisizliğin yavaş yavaş ortadan kalkacağını umut ediyorum. Sonraki sayıya kadar beklemede kalın, şimdilik görüşmek üzere Geek Mekanı okuyucuları!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder