BİR GEEK MEKANI YAZARINA GÖRE MARVEL SİNEMATİK EVRENİ'NİN 23 FİLMİNİN SIRALAMASI!
Labels:
Captain America,
Film İncelemeleri,
Iron Man,
Marvel,
Marvel Cinematic Universe,
Marvel Studios,
MCU
Şu sıralar evdeyim ve dehşet sıkılıyorum. Hal böyle olunca biraz da zaman öldürmek amaçlı Marvel Sinematik Evreni'ni baştan bir izleyeyim, fark etmediğim detayları keşfedeyim dedim. Yaptığım bu 4 günlük maratonun ardından beynim sulanmış durumda ama en nihayetinde tüm seriyi baştan izledim, hafızamdaki yerlerini tazeledim. Hazır tüm filmleri bir kez daha izlemişken buraya da en kötüsünden iyisine sıralamaya karar verdim. Sıralamam sizi memnun etmeyebilir ama unutmayın bu tamamen subjektif bir sıralama. Hazırsanız listemizin son sırasıyla başlıyoruz!
The Dark World açık ara MCU'nun en kötü filmi. Bunun pek çok nedeni var. ''Film ancak kötü adamı kadar başarılı olabilir.'' diye bir tabir vardır bilir misiniz? Thor: The Dark World bu tabiri çok güzel örnekleyen bir yapım. Christopher Eccleston tarafından canlandırılan kötü adamımız Malekith, film boyu 5 mimik ve 7-8 söz ile idare etmiş. Bunun yanısıra karaktere yazılan hikaye örgüsü, bir sonsuzluk taşının tanıtılması dışında izleyende hiçbir heyecan oluşturmuyor ve basit bir macera filmi olmaktan öteye gidemiyor. Efektler? Şahane. Dövüş sahneleri? Onlar da fena sayılmaz. Peki, hikaye? At çöpe gitsin. Thor: The Dark World kötü bir MCU filmi olduğu gibi kendi başına da kötü bir film. Bu yüzden zaman zaman içimden Avengers'ı açıp tekrar izlemek gelse de bu filmi izlemek gelmiyor.
22- The Incredible Hulk
MCU dahilindeki ilk ve tek Hulk filmimiz, The Dark World kadar kötü bir film olmasa da en az onun kadar silik bir film. The Incredible Hulk aslında çok potansiyele sahipken yine biraz da sahip olduğu bu potansiyel sebebi ile sıkıcı bir seyire dönüşüyor: Bruce Banner ve Hulk'ın gelgitli ilişkisi. Bu ilişki düzgün anlatılabilseydi çok dramatik ve keyifli bir hikaye izleyebilecekken film biraz da evreni kurmanın telaşı ve çok izlensin fikriyle pek de gerekli olmayan ucuz aksiyonlara kurban edilmiş. Bu gibi sahneler olacağına Hulk ortaya çıktığında çevresine ne kadar zarar verdiği düzgünce işlenmiş olsaydı belki de bu film listenin çok farklı yerlerinde olabilirdi.
21- Thor
İlk iki filmini listenin sonuna koyduğum için Thor serisine karşı bir art niyetim olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak sizi temin ederim ki bunun tek sebebi Thor filmlerinin gerçekten sıkıcı ve izlemesi zor filmler olmaları. İlk Thor filmini listede daha yukarı koymanın tek sebebi ise en azından işlemeye çalıştığı yarım yamalak da olsa bir kardeşlerin mücadelesini içermesi. Chris Hemsworth, Thor olarak bayıcı bir performans gösterse de, Tom Hiddleston, Loki ile şahaneler yaratmış, izleyecekseniz onun sahnelerine bir Youtube'da falan bakın derim.
20- Ant Man and The Wasp
Ant Man and The Wasp izlemesi keyifli bir film olsa da yine de hikayesi o kadar silik ki insanın tekrar izleyesi gelmiyor. Hope-Scott dinamiği iyi yansıtılmış, oyunculuklar pek yeterli, Luis de her zamanki kadar komik. Ama hem konusuyla olsun, hem de yaratıcı aksiyon çekimleri ile olsun ilkinin yanına yaklaşamayacak bir yapım çıkmış ortaya.
19- Guardians of The Galaxy Vol. 2
Guardians 2 de aynı Ant Man and The Wasp gibi ilkinin özgünlüğünü yakalayamamış bir film. Her şey daha renkli, daha coşkulu, daha komik olmaya çalışıyor belki ama sinemadan çıkarken ne ilk filmde yaşadığınız o heyecanı yaşıyorsunuz ne de filmin sizi sokmaya çalıştığı duygusal moda girebiliyorsunuz. Film her karaktere yeni bir açı katmaya çalışsa da sadece Yondu-Star Lord ilişkisini düzgün işleyebiliyor.
18- Captain Marvel
Captain Marvel çok düz bir orijin bir filmi. Size izlemesi keyifli bir macera filmi veriyor, güzel de bir plot twisti var, sonlara doğru Carol'ın Kree gemilerini ortadan ikiye parçaladığı sahneden hayli bir gaza geliyorsunuz. Ama işte oralarda bir yerlerde Nick Fury'nin gözünü kaybetme sebebi kedi pençesi yemesine bağlanıyor, tatsız espiriler giriyor işin içine. Filmin üçüncü aktında muhteşem bir uzay dövüşü beklerken bu beklentiniz Captain Marvel'in eski takım arkadaşlarını dövdüğü 10 dakikalık bayık bir yumruk yumruğa dövüş sahnesi ile alt üstü oluyor.
17- Iron Man II
Bana Kalırsa Iron Man serisi Marvel'ın çektiği filmlerden açık ara en hakkı yenen seri. İlk filmi pek bir beğenilse de devam filmleri genelde böyle listelerin sonlarında bulunuyor. Iron Man III istisnalar dahilinde bazen daha yukarılara da çıksa da serinin 2. filmi genelde MCU'nun en kötü başlıklarından biri olarak değerlendiriliyor. Ben pek de öyle düşünmüyorum. Iron Man II aşırı akılda yer eden bir film olmasa da yine de başarılı bir karakter gelişim hikayesi. Tony Stark'ın yer ettiği hikayelerin özü olan imkansızlıktan çözüm yaratma durumu bu filmde de aşırı iyi işlenemese de yeterli oluyor. Her şeyden de öte film size hiç de fena olmayan iki kötü adam sunuyor. Hazır Sam Rockwell ünlenmeye başlamışken kötü mü olur Justin Hammer'ı tekrar görsek bir filmde?
16- Spider-Man: Homecoming
Listemizin bundan sonraki kısmı öncekilere göre görece daha başarılı ve izlemesi keyifli filmlerden oluşuyor. Yani bir maraton yapma isteğiyle yola çıkmamış olsaydım da bu filmleri izlemeyi isterdim. O yüzden yazımın bundan sonraki kısmı yerme cümlelerinden çok yoğunluklu olarak bu filmleri övmek üzerine olacak. Spider-Man: Homecoming bir orijin filmi olmaması sebebiyle Spider-Man filmleri arasında 1-0 önde başlıyor. Hikaye ilerledikçe fark ediyorsunuz ki film şimdiye kadar izlediğimiz en Peter Parker yoğunluklu film olmasıyla beraber Spider-Man olmanın özünü en iyi yansıtabilmiş filmlerden biri. Film size klasik bir Peter Parker profili çizerken aynı anda da üzerine yepyeni katmanlar katıyor. Bu gibi güzelliklerin yanısıra Homecoming MCU'nun sahip olduğu en iyi kötü adamlardan birine sahip. Vulture karakteri Michael Keaton tarafından o kadar güzel canlandırılmış ki çıktığı her sahnede içiniz ürperiyor.
15-Avengers: Age of Ultron
Bu filmi sinemada ilk izlediğim zaman çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Ultron gibi Avengers'ın ezeli düşmanlarından biri espiriler yapan bir robota dönüştürülmüş, beklediğim ciddiyetin 10'da 1'ini bile bulamamıştım. Anca sonradan pek çok kez daha izlediğim zaman filme karşı oluşturduğum beklentinin yerinde olmasına rağmen (O fragmanları kim izlese böyle düşünür) pek de fikirlerimi doğru etkilemediğine karar verdim. Age of Ultron bir şaheser değil. Ama kesinlikle sıkıcı olmayan, ekip arası dinamiği başarılı işleyen, muhteşem görsel efektler ve dövüş sahnelerine sahip keyifli bir yapım. İzleyen kişi de sıkılmadan sonunu görür, eğlenmiş bir şekilde de filmin başından kalkar.
14- Ant-Man
Ant-Man, Marvel'ın açık ara en komik filmi. Bunda senarist Edgar Wright'ın payı oldukça büyük. Kendisiyle bazı arkaplan dramaları yaşanmış olsa da film bunlardan yara almayarak çok güçlü bir şekilde sıyrılmayı başarmış. Film size olabildiğince basit ama bir yandan da her şeyin muazzam tıkırında işlediği bir orijin filmi vadediyor, bunu da hiç zorlanmadan yerine getiriyor. Ayrıca Ant-Man MCU'nun açık ara en yaratıcı ve izlemesi keyifli 3. perde aksiyonlarından birini sunuyor.
13- Black Panther
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım: Black Panther en iyi film Oscar'ına aday olabilecek kalibrede bir film hiç değil. Hollywood'daki siyahi represantasyonunda çığır açıcı olsa da, yine bu sebepten dolayı hakkettiğinden çok daha fazla övgüyle karşılaştı, tabiri caizse film medyada şişirildi yani. Ancak bu abartıları bir kenara bıraktığınızda Black Panther benzer janradaki filmlere kıyasla pek başarılı. Film Thor'un ilk filminde yansıtmaya çalıştığı kardeş kavgasını daha gerçekçi bir şekilde ele alıyor. Ayrıca diğer Marvel filmlerinde olduğu gibi aralara minik espiriler sıkıştırılmaya çalışılmaması da seyir keyfini arttırıyor. Black Panther, yönetmene kreatif özgürlük verildiği zaman stüdyonun içerisinden ne tarz işlerin ortaya çıkabileceğinin de somut bir örneği.
12-Avengers: Endgame
Dürüst olayım, Endgame beklentilerimi kaşılayamadı. Sanırsam pek çoğunuzunkini de karşılamadı. Infinity War sonrası beklediğim filmin bize sunulandan daha ayakları yere basan bir hikaye olmasını ummuştum. Bir kere filmin ilk bir buçuk-iki saatinde tempo oldukça yavaş. Sonrasında bir anda arttırılan tempo sebebiyle de dengesizlik oluşuyor. Ayrıca film bence olması gerektiği gibi bir intikam öyküsünden ziyade bir umut filmi olarak tasarlanmış, bu da potansiyelini biraz harcamasına sebep oluyor (Sonuçta filmin adı İntikamcılar)
11- Doctor Strange
Doctor Strange sıradan bir orijin hikayesi olarak başlıyor. Sıradan devam ediyor ama bunu hem kaliteyi belli bir standartta tutarak hem de herhangi bir orijin filminden bekleyebileceğiniz her türlü gerekliliği yerine getirerek yapıyor. Güzel aksiyon sahneleri izliyorsunuz, görsel efektler sizi sizden alıyor, kötü adam biraz tırt, film bittiğinde muhtemelen adını hatırlamayacaksınız ama olsun The Dark World’deki kadar kötü de değil. Sonra filmin final dövüşü başlıyor, yine her şey standart devam ediyor. Her şey bitecekken Strange kötü adamın işvereninin yanına gidiyor. İşveren kötü ruhumuz Dormammu Strange’i oracıkta öldürüyor. Sonra her şey bitecekken Strange kötü adamın işvereninin yanına gidiyor. İşveren kötü ruhumuz Dormammu Strange’i oracıkta öldürüyor. Sonra her şey bitecekken...
10-Captain America: The First Avenger
Geldik ilk 10’a! First Avenger çıktığı zaman değeri anlaşılamamış bir cevher bana kalırsa. Filmi bir kaç kere daha izleyince bunun daha net farkına varıyorsunuz. Bir kere MCU’nun en başarılı kötü adam performanslarından birini içinde barındırıyor film. Hugo Weaving girdiği her rolde olduğu gibi muhteşem bir performans sergilemiş. Bunun ötesinde film Steve Rogers’ın nasıl biri olduğunu, neden Captain America olmak için seçildiğini içinde bulundurduğu bir kaç sahne ile çok iyi anlatıyor. Film bir kaç yalnış sahne ile pek bir gördüğümüz o klasik 2. Dünya propagandalarına dönüşebilecekken size mavili kırmızılı taytıyla gezen Amerikan rüyasını izletmiyor; nereden olurlarsa olsun zorbaları sevmeyen o adamı izliyorsunuz.
9-Captain America: Civil War
Civil War filmini değerlendirirken bu filmin bir Avengers filmi olmadığını, o tür bir senaryo gidişatını da beklememek gerektiğini aklınızdan çıkarmamanız gerek. Bu bir Captain America filmi, nihayetinde hikaye de yine onun etrafında dönüyor. Hal böyle olunca Marvel ünlü çizgi roman hikayesinin ana elementlerini kurduğu sinematik evrene de düzgünce entegre ederek ortaya izlemesi keyifli bir süper kahraman dramı yaratmış. Hem Evans hem de Downey en etkileyici performanslarını sergilerlerken final sahnesindeki dövüş pek çok süper kahraman filmindekinden daha duygusal. Marvel yarattığı evreni çok güzel yıkmış bu filmde.
8- Iron Man III
Iron Man III'ü pek çoğunuzun sevmediğini biliyorum. Filmi listenin ilk 10'unda bulmayı beklemediğinize de çok eminim. Ama şunu gönül rahatlı ile söylemek istiyorum: Iron Man III İYİ bir film. Tony'nin New York sonrası yaşadığı tramva (Hani adam bir solucan deliğinden geçip şehri yok etmesi için gönderilen atom bombasını fırlatmıştı) Harley ile kurdukları tatlı dinamik, Iron Man'in bir zırhtan ibaret olmadığı çok güzel işlenmiş. Bunlara içinizi hoplatan final dövüşünü de ekleyebilirsiniz. Büyük ihtimalle pek çoğunuz Mandarin twistinden pek zevk almadı, karakterin harcandığını düşündü. Açıkcası ben Mandarin'i harcamadıklarını, aksine Guy Pearce'ın muazzam bir Mandarin olduğunu düşünüyorum. Sonuçta Saçı sarı ve Amerikalı diye Mandarin olamaz diye bir kural yok değil mi? Her terörist Doğu kökenli, saçı sakalı birbirine girmiş egzotik bir savaş lordu olmak zorunda değil nihayetinde.
7- Thor: Ragnarok
Thor: Ragnarok çok önceleri bizi yanlış beklentiye soktu. Karanlık olacak, üçüncü fazın Winter Soldier'ı olacak, Infinity War'a yol olacak dendi. Hiçbiri olmadı. Yerine Taika Waititi'nin kendine has mizahını içeren GotG havasına sahip bir uzay macerası sunuldu beğenimize. Sakat bir seri iyileştirildi, benim gibi Thor filmlerini izlemekten zevk almayan biri şuanda yine aynı ekipten gelecek 4. film için gün sayıyor.
6- Guardians of the Galaxy
Iron Man, Thor gibi karakterler filmi çekilmeden önce hiçbir zaman Marvel'ın en çok satanları arasında yer almadılar. Ama yine de B-listesi karakter diyebileceğimiz, çizgi roman takip eden tayfanın yakından bildiği karakterlerdi. Guardians of the Galaxy'i çıkana kadar kimse bilmiyordu. B-listesini geçin, C, D belki E-listesi karakterlerdi bunlar. James Gunn, bu nereden geldiği bilinmeye karakterleri alıp Avengers'ın ardından sinema tarihinin en çok gişe yapan ikinci süper kahraman takımı haline getirdi. Guardians Marvel'ın deneysel takıldığı, risk aldığı ilk film ve ortaya çıkan sonuç pek bir başarılı.
5- Spider-Man: Far From Home
Şuan diyeceğim şey belki bir kısmınızın hoşuna gitmeyebilir: Far From Home çekilmiş en iyi live action Spider-Man filmi bana kalırsa. Evet söyledimden dolayı umarım Raimi severler ev adresimi tespit edip kapıma dayanmazlar. Şaka bir yana filmin MCU içerisindeki en başarılı devir teslimlerden biri olduğunu düşünüyorum. Civil War ile süper kahramanlık dünyasına adım atan Peter Parker, Homecoming ile ünvanına layık olduğunu kanıtlamıştı. Far From Home, hem MCU ile bağlantılarını koparmadan hem de Spider-Man'in Iron Man'in bir devamı olmadığı, onun ünvanını değil evrendeki konumunu hakkettiğini kanıtlamış oldu. Ayrıca Jack Gyllenhaal'un dengesiz Mysterio performansı filmi çok daha iyi hale getiriyor.
4- Iron Man
Evrenin başlangıç filmi olan Iron Man, üzerinden geçen 12 yıla rağmen hala Marvel'ın en başarılı yapımlarından biri olmayı sürdürüyor. Robert Downey Jr.'ın dehşet başarılı Tony Stark performansı evrenin bugünkü haline gelmesine sebep olan boost desek yeridir. Eğer MCU bugün dünya çapında bir marka haline geldiyse, Endgame rekor üstüne rekor kırdıysa Iron Man'in iyi bir film olmasından kaynaklıdır.
3- The Avengers
The Avengers, Marvel'ın neler yapabileceğini genel seyirciye gösterme fırsatını elde ettiği ilk film. 4 yıl 5 film ile evrenini kuran, karakterlerini bize tanıtan Marvel evrenin ilk fazını doyurucu bir final ile kapatıyor. The Avengers klişeler üzerine kurulu bir kahraman filmi olsa da sinematik evrenin en izlemesi keyifli filmi olmayı hala sürdürüyor. Filmin 3. aktındaki final sahnesi pek başarılı olmayan CGI'ına rağmen hala Marvel'in en yaratıcı aksiyon sahnelerine sahip.
2- Captain America: The Winter Soldier
The Winter Soldier, Marvel Sinematik Evreni'nin bağımsız olarak düşünüldüğü zaman en başarılı filmi. Sahip olduğu dramatik ton, günümüz devletlerine yaptığı politik eleştiriler, Captain America'nın yaşadığı kimlik sorununu yansıtma şekli, Alexander Pierce karakterinin motivasyonu ve hikayeye kattıkları, Henry Jackman'ın başarılı müzikleri, muhteşem sinematografi, dinmeyen tempo, başarılı oyuncu performansları... Captain America: The Winter Soldier, eğer böyle bir film gelmeseydi listemin zirvesinde olacaktı.
1- Avengers: Infinity War
Infinity War'u açıklarken tek bir cümle yeterli oluyor bana kalırsa: Marvel'ın en Marvel filmi. 10 yıldır sevdiğimiz tüm kahramanlar değişken gruplaşmalarla beraber dinamik ilerleyen bir hikayede teker teker harcanarak yenilgiye ilerliyorlar. Film kendine üç perspektif belirliyor. Iron Man'in perspektifinde yıllardır rüyalarına giren o adamın artık hazır olduğunu öğrenmesiyle yaşadığı dehşeti siz de yaşıyorsunuz. Thor'un perspektifinde intikam duygusuyla hareket eden bir savaşçıyı izliyorsunuz. Kaybedecek hiçbir şeyi yok ve olabildiğince sinirli. Thanos'un perspektifinde ise bir görev adamını izliyorsunuz, evrenin rahatını kendine görev edinmiş, bunun için uygun gördüğü her şeyi yapmaya hazır. Bu filmi izlediğinizde geriye elinizde şunlar kalıyor:
-Sinema tarihinin en iyi kötü adamlarından biri
-Marvel Sinematik Evreni'nin açık ara en olağanüstü sahnesi (Evet Thor'un Wakanda'ya inişinden bahsediyorum.)
-Marvel Sinematik Evreni'nin en şoke edici finali
-Marvel Sinematik Evreni'nin en başarılı filmi
Benim şahsi sıralam bu şekilde. Peki siz bir sıralama yapsanız nasıl olurdu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder