COSMOS: A SPACETIME ODYSSEY- BİR GEEK MEKANI YAZARINDAN BELGESEL ÖNERİLERİ #1
Belgesel izlemeyi sever misiniz? Peki uzaya, gezegenlere, canlılara; genel olarak popüler bilime ilginiz var mı? Eğer bu soruların cevapları evet ise muhtemelen Cosmos: A Space Time Odyssey(Cosmos: Bir Uzay Serüveni) adlı belgesel diziyi duymuşsunuzdur... Yoksa duymadınız mı? Ya da duysanız da izlemediniz mi? O zaman çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
Cosmos: A Space Time Odyssey, Cosmos: A Personal Voyage belgesel dizisinin ruhani devamı. Aradan geçen yılların ardından bilim dünyasındaki yeni bulguları üzerine ekleyerek ve gelişmiş görsel efektleri kullanarak günümüze uyarlanmış hali. On üç bölümden oluşuyor dizimiz ve her bölümü aynı diğer yabancı diziler gibi 40-50 dakika civarında seyrediyor.
Cosmos: A Personal Voyage
A Personal Voyage(Kişisel Yolculuk) 1980 yılında yayınlanmış 13 bölümlük bir belgesel dizi. Carl Sagan'ın yazdığı ve sunduğu belgesel A Space Time Odyssey ile aynı konuları ele alıyor. Görsellik şimdi bakınca eski gözüküyor doğal olarak ama zamanına göre düşünürsek "Adamlar zamanında ne program yapmış be!" dedirtiyor. E tabi bilimsel bazı noktalarda da güncelliğini kaybetti ama sırf Carl Sagan için bile hala izlenilebilir.
“…Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.
Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza…”
Bir Uzay Serüveni
Cosmos’un ele aldığı konu sayısı oldukça fazla. Cosmos uzayı, zamanı, gezegenleri, yıldızları, dünyamızı, canlıları ve daha pek çok benzer şeyi bize anlatıyor. Bunu yaparken bizi hayal gücü gemisine bindirerek bir yolculuğa çıkarıyor dizi. İnsanoğlunun ulaşamadığı gezegenlere hayal gücü gemisiyle gidip başka dünyaları keşfediyoruz. Zamanda da yolculuk edebilen bu gemiyle geçmişi incelebiliyoruz. İstediği boyutlarda küçülüp büyüyebilmesi özelliği ile canlıların bilinmeyen dünyalarına iniyor, vücudumuzun içinde gezintiye çıkıyoruz.
Belgesel bu hayal gücü gemisi konseptini animasyonlarla ve etkileyici görsel efektlerle destekliyor ve ortaya izlemesi keyifli bir görsellik koyuyor. Bazı sahnelerde izleyici olarak etkilenmemek elde değil. Bir de bu yolculukta bize eşlik eden sevimli bilim adamımız Neil deGrasse Tyson var ki bence keyifi arttıran etkenlerden biri. Sunumunu oldukça başarılı ve samimi buluyorum. Hemen ısınıyorsunuz kendisine.
“İnsan DNA’sının bir molekülünde bu tür 100 milyon büklüm ve yaklaşık 100 milyar da atom var. Buysa ortalama olarak bir galaksideki yıldız sayısına eşittir.”
Cosmos bizim, insanoğlunun kim olduğunu sorguluyor. Canlıları inceliyor, vücutlarının içinde gezerken aslında her birimizin içinde ayrı bir dünya olduğunu gösteriyor bize; bir yandan da dünyamızı inceliyor, ilk oluşumundan bugüne nasıl geldiğini anlatıyor. Evrenimizi inceliyor gezegenleri, galaksileri... Ve bu koca evren içerisinde küçücük, soluk mavi bir nokta gibi kalan gezegenimiz ve içindeki bizlerin aslında ne kadar aciz varlıklar olduğumuzu gözler önüne seriyor.
"...Bütün o imparatorlar, generaller ve diktatörler tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün. Onlar ki zafer anlarında, ufacık bir noktanın çok küçük bir kısmının ‘anlık’ hakimleri olabildiler. Yaşattıkları sonsuz zulmü düşünün…
Bu noktacığın bir köşesini mesken tutmuş sakinlerin, başka bir köşesinde, başka sakinlere yaptıkları zulmü düşünün. Ne çok yanlış anlaşılma yaşadılar. Birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklıydılar. Nefretleri ne kadar büyüktü.
Tavrımız, kendimizi önemli sanışımız, evrende ayrıcalıklı olduğumuz yanılgısı, bu soluk mavi noktada sınava tabi tutuluyor.
Gezegenimiz, onu çevreleyen geniş kozmik karanlıkta yapayalnız bir nokta.''
Cosmos: A Space Time Odyssey ufuk açan bir belgesel. Akıcı anlatımı, etkileyen çekimleri ve efektleri ile izlemesi zevkli, her bölümü izledikten sonra kendinizi öncekinden daha zeki hissedeceğiniz bir yapım. Herkesin, özellikle bilime meraklı herkesin hayal gücü gemisine atlayarak çıkması gereken bir yolculuk.
Cosmos: A Space Time Odyssey, Cosmos: A Personal Voyage belgesel dizisinin ruhani devamı. Aradan geçen yılların ardından bilim dünyasındaki yeni bulguları üzerine ekleyerek ve gelişmiş görsel efektleri kullanarak günümüze uyarlanmış hali. On üç bölümden oluşuyor dizimiz ve her bölümü aynı diğer yabancı diziler gibi 40-50 dakika civarında seyrediyor.
Cosmos: A Personal Voyage
A Personal Voyage(Kişisel Yolculuk) 1980 yılında yayınlanmış 13 bölümlük bir belgesel dizi. Carl Sagan'ın yazdığı ve sunduğu belgesel A Space Time Odyssey ile aynı konuları ele alıyor. Görsellik şimdi bakınca eski gözüküyor doğal olarak ama zamanına göre düşünürsek "Adamlar zamanında ne program yapmış be!" dedirtiyor. E tabi bilimsel bazı noktalarda da güncelliğini kaybetti ama sırf Carl Sagan için bile hala izlenilebilir.
“…Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.
Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza…”
Bir Uzay Serüveni
Cosmos’un ele aldığı konu sayısı oldukça fazla. Cosmos uzayı, zamanı, gezegenleri, yıldızları, dünyamızı, canlıları ve daha pek çok benzer şeyi bize anlatıyor. Bunu yaparken bizi hayal gücü gemisine bindirerek bir yolculuğa çıkarıyor dizi. İnsanoğlunun ulaşamadığı gezegenlere hayal gücü gemisiyle gidip başka dünyaları keşfediyoruz. Zamanda da yolculuk edebilen bu gemiyle geçmişi incelebiliyoruz. İstediği boyutlarda küçülüp büyüyebilmesi özelliği ile canlıların bilinmeyen dünyalarına iniyor, vücudumuzun içinde gezintiye çıkıyoruz.
Belgesel bu hayal gücü gemisi konseptini animasyonlarla ve etkileyici görsel efektlerle destekliyor ve ortaya izlemesi keyifli bir görsellik koyuyor. Bazı sahnelerde izleyici olarak etkilenmemek elde değil. Bir de bu yolculukta bize eşlik eden sevimli bilim adamımız Neil deGrasse Tyson var ki bence keyifi arttıran etkenlerden biri. Sunumunu oldukça başarılı ve samimi buluyorum. Hemen ısınıyorsunuz kendisine.
“İnsan DNA’sının bir molekülünde bu tür 100 milyon büklüm ve yaklaşık 100 milyar da atom var. Buysa ortalama olarak bir galaksideki yıldız sayısına eşittir.”
Cosmos bizim, insanoğlunun kim olduğunu sorguluyor. Canlıları inceliyor, vücutlarının içinde gezerken aslında her birimizin içinde ayrı bir dünya olduğunu gösteriyor bize; bir yandan da dünyamızı inceliyor, ilk oluşumundan bugüne nasıl geldiğini anlatıyor. Evrenimizi inceliyor gezegenleri, galaksileri... Ve bu koca evren içerisinde küçücük, soluk mavi bir nokta gibi kalan gezegenimiz ve içindeki bizlerin aslında ne kadar aciz varlıklar olduğumuzu gözler önüne seriyor.
"...Bütün o imparatorlar, generaller ve diktatörler tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün. Onlar ki zafer anlarında, ufacık bir noktanın çok küçük bir kısmının ‘anlık’ hakimleri olabildiler. Yaşattıkları sonsuz zulmü düşünün…
Bu noktacığın bir köşesini mesken tutmuş sakinlerin, başka bir köşesinde, başka sakinlere yaptıkları zulmü düşünün. Ne çok yanlış anlaşılma yaşadılar. Birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklıydılar. Nefretleri ne kadar büyüktü.
Tavrımız, kendimizi önemli sanışımız, evrende ayrıcalıklı olduğumuz yanılgısı, bu soluk mavi noktada sınava tabi tutuluyor.
Gezegenimiz, onu çevreleyen geniş kozmik karanlıkta yapayalnız bir nokta.''
Cosmos: A Space Time Odyssey ufuk açan bir belgesel. Akıcı anlatımı, etkileyen çekimleri ve efektleri ile izlemesi zevkli, her bölümü izledikten sonra kendinizi öncekinden daha zeki hissedeceğiniz bir yapım. Herkesin, özellikle bilime meraklı herkesin hayal gücü gemisine atlayarak çıkması gereken bir yolculuk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder