Hız kesmeden devam etmekte olduğum güncel çizgi roman incelemelerime bir tane de çoğu kişinin favorisi olan Batman sayısı ekleyeyim dedim! Ama belirtmem gerek büyük ihtimalle devamını getiremeyeceğim ana seriden. Çünkü yeni Batman serisinin ilk sayısını da okumuş bulunmaktayım ve şimdiden New 52 Batman'ini özlemekteyim. Ancak bu demek mi ki hiç Batman incelemesi gelmeyecek? Tabi ki hayır! Batman incelemelerine de Detective Comics ve All-Star Batman serilerinden devam etmeyi planlamaktayım. O zaman hazırsak başlayalım! Ancak önceden uyarayım, yazıda Batman: Rebirth sayısına dair onlarca Spoiler bulunmakta. Daha hala okumadıysanız, en iyi yazının bundan sonraki kısmını da okumayın.
Sayı garip bir şekilde Alfred bahçede avakado toplarken başlıyor. Telefonun çalması ile kapıya giden Alfred, karşısında Duke Thomas adındaki siyahi bir genci görüyor. Duke, Alfred'e Batman'in ona bulunduğu teklif için burada olduğunu söylüyor ve sonraki sayfaya geçtiğimizde Batman'i Calendar Men ile dövüşürken görüyoruz. Adının absürtlüğü harici aslında çok yaratıcı bir kötü adam olan Calendar Man, insanların dünyanın ekosistemini bozduğunu ve bu yüzden kendisinin mevsimleri tekrar ayarlayacağını, insanların bedelini ödeyeceğini söylerken Batman'in tek bir hareketi ile bayılıyor. O anda Jim Gordon ile iletişime geçen Batman, havaya yayılamakta olan sporları durdurmak için, maksimum güçte, zırhından o bölgeye elektrik veriyor.
Her gün ile bir mevsim atlayan Gotham, salıya geçtiği zaman yaz oluyor. Sıcağın ortasında antreman yapan Bruce, yetmezmiş gibi Lucius'un ona imzalaması için getirdiği bazı evrak işlerini bile halletmek için içeri girmiyor, antremanının bitmesini bekleyerek, adamı Allah'ın 50 derecesinde dışarıda bekletiyor. ancak pes eden Lucius, evrak işlerini oraya bırakarak içeri bulabildiği her şeyi içmek için dönüyor. Karakterin tasarımını daha çok Dark Knight'taki Morgan Freeman'a benzettikleri gözümden kaçmadı. İyi olmuş mu diye sorarsanız ise, pek de umrumda olmadığını belirtmek isterim.
Çarşamba gününe geçtiğimizde, Calendar Man'in her mevsim geçişinde daha da yaşlandığını, yaşlı vücudun her kış bir koza oluşturarak, bahar geldiği zaman içinden genç bedenin çıktığını tek tek anlatıyor Bruce. Bu hızlı yaşlanmanın sebebinin bir yerlere saklanmış olan bir mevsim değiştirici makine olduğu kanısına varan Batman, maskesini takıyor ancak tam yola çıkacakken, Duke onu durduruyor. Kendisi ona teklif edilen işi yapmak istemediğini Robin'in Batman olmadan da tek başına kendi başının çaresine bakabileceğini söylüyor. Ancak Batman, onun Robin olmasını istemediğini, farklı bir şey denediğini söylüyor ve ona berbat bir tasarıma sahip sarı bir kostüm gösteriyor. Garip bir şekilde Duke bu kostüme hayranlıkla bakıyor ve işi kabul ediyor.
Perşembe günü olduğu zaman her yeri kar kaplıyor. Ayrıca makinenin denizin derinliklerinde olduğunu saptayan Batman, oraya inmek için buz gibi suda yüzmeye başlıyor. Normal bir insanın dayanamayacağı bir soğuklukta, okyanusun deriniliklerine inen Batman makineye doğru bir bomba atarak onu patlatıyor ve patlamanın etkisi ile yukarıda onu bekleyen helikoptere kadar fırlıyor. Bu sayede mevsim akışını düzelten Batman Gotham'ı tekrar ilkbahara döndürüyor. Ancak hatırlarsanız zaten Calendar Man, ilkbaharda yeni bedenine kavuşacağı için, ölmüyor ve genç bedeni ile Batman'in peşine düşüyor. Günü kurtardıktan sonra malikanede beraber antreman yapan Bruce ve Duke'u bir ağacı tekmelerken görüyoruz. O sırada Calendar Man'in yeni fikirlerle geri döneceğini söyleyen Duke'a ''Bizde onu yeni fikirlerle yeneriz o zaman.'' diyerek cevap veriyor Batman. O sırada önceki günlerde topladığı avakadoyu yer altındaki bir deliğe atan Alfred, bu sayede oradaki yarasaları hareketlendiriyor.
Ne olduğunu tam olarak anlayamadığım yarasa ve avakado ilişkisi dışında yeterince güzel bir sayıydı Batman: Rebirth. Eski serinin yazarı olan Scott Snyder'in yazdığı bu sayı, kesinlikle New 52 dönemindeki gibi bir şah eser değil, ancak bir geçiş çizgi romanı için hiç fena değildi. Tabi Superman'in Rebirth sayısını buna rahatça tercih ederim. Neyse, önümüzdeki Batman çizgi romanlarına bakacağız artık. Tabi, ana seriyi incelemeyeceğim için All-Star Batman veya Detective Comics'ten Batman incelemelerimizi takip edebilirsiniz.
Sayı garip bir şekilde Alfred bahçede avakado toplarken başlıyor. Telefonun çalması ile kapıya giden Alfred, karşısında Duke Thomas adındaki siyahi bir genci görüyor. Duke, Alfred'e Batman'in ona bulunduğu teklif için burada olduğunu söylüyor ve sonraki sayfaya geçtiğimizde Batman'i Calendar Men ile dövüşürken görüyoruz. Adının absürtlüğü harici aslında çok yaratıcı bir kötü adam olan Calendar Man, insanların dünyanın ekosistemini bozduğunu ve bu yüzden kendisinin mevsimleri tekrar ayarlayacağını, insanların bedelini ödeyeceğini söylerken Batman'in tek bir hareketi ile bayılıyor. O anda Jim Gordon ile iletişime geçen Batman, havaya yayılamakta olan sporları durdurmak için, maksimum güçte, zırhından o bölgeye elektrik veriyor.
Her gün ile bir mevsim atlayan Gotham, salıya geçtiği zaman yaz oluyor. Sıcağın ortasında antreman yapan Bruce, yetmezmiş gibi Lucius'un ona imzalaması için getirdiği bazı evrak işlerini bile halletmek için içeri girmiyor, antremanının bitmesini bekleyerek, adamı Allah'ın 50 derecesinde dışarıda bekletiyor. ancak pes eden Lucius, evrak işlerini oraya bırakarak içeri bulabildiği her şeyi içmek için dönüyor. Karakterin tasarımını daha çok Dark Knight'taki Morgan Freeman'a benzettikleri gözümden kaçmadı. İyi olmuş mu diye sorarsanız ise, pek de umrumda olmadığını belirtmek isterim.
Çarşamba gününe geçtiğimizde, Calendar Man'in her mevsim geçişinde daha da yaşlandığını, yaşlı vücudun her kış bir koza oluşturarak, bahar geldiği zaman içinden genç bedenin çıktığını tek tek anlatıyor Bruce. Bu hızlı yaşlanmanın sebebinin bir yerlere saklanmış olan bir mevsim değiştirici makine olduğu kanısına varan Batman, maskesini takıyor ancak tam yola çıkacakken, Duke onu durduruyor. Kendisi ona teklif edilen işi yapmak istemediğini Robin'in Batman olmadan da tek başına kendi başının çaresine bakabileceğini söylüyor. Ancak Batman, onun Robin olmasını istemediğini, farklı bir şey denediğini söylüyor ve ona berbat bir tasarıma sahip sarı bir kostüm gösteriyor. Garip bir şekilde Duke bu kostüme hayranlıkla bakıyor ve işi kabul ediyor.
Perşembe günü olduğu zaman her yeri kar kaplıyor. Ayrıca makinenin denizin derinliklerinde olduğunu saptayan Batman, oraya inmek için buz gibi suda yüzmeye başlıyor. Normal bir insanın dayanamayacağı bir soğuklukta, okyanusun deriniliklerine inen Batman makineye doğru bir bomba atarak onu patlatıyor ve patlamanın etkisi ile yukarıda onu bekleyen helikoptere kadar fırlıyor. Bu sayede mevsim akışını düzelten Batman Gotham'ı tekrar ilkbahara döndürüyor. Ancak hatırlarsanız zaten Calendar Man, ilkbaharda yeni bedenine kavuşacağı için, ölmüyor ve genç bedeni ile Batman'in peşine düşüyor. Günü kurtardıktan sonra malikanede beraber antreman yapan Bruce ve Duke'u bir ağacı tekmelerken görüyoruz. O sırada Calendar Man'in yeni fikirlerle geri döneceğini söyleyen Duke'a ''Bizde onu yeni fikirlerle yeneriz o zaman.'' diyerek cevap veriyor Batman. O sırada önceki günlerde topladığı avakadoyu yer altındaki bir deliğe atan Alfred, bu sayede oradaki yarasaları hareketlendiriyor.
Ne olduğunu tam olarak anlayamadığım yarasa ve avakado ilişkisi dışında yeterince güzel bir sayıydı Batman: Rebirth. Eski serinin yazarı olan Scott Snyder'in yazdığı bu sayı, kesinlikle New 52 dönemindeki gibi bir şah eser değil, ancak bir geçiş çizgi romanı için hiç fena değildi. Tabi Superman'in Rebirth sayısını buna rahatça tercih ederim. Neyse, önümüzdeki Batman çizgi romanlarına bakacağız artık. Tabi, ana seriyi incelemeyeceğim için All-Star Batman veya Detective Comics'ten Batman incelemelerimizi takip edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder