2016'NIN BİTMESİNE SAATLER KALA: AKLIMIZDA YER EDİNMİŞ 10 ÇİZGİ ROMAN!

Uzun bir aradan sonra yine karşınızdayım! İş güç derken bir süredir yazamıyordum. Ama bu yılın son yazısı için geri döndüm! 2016 gerek çıkan filmler gerek çıkan çizgi romanlar açısından orta derece bir yıldı bana göre. Bugün, bu sene çıkan ve bana göre çoğu seriden daha iyi bir akış ve tempo yakalamış olan çizgi romanları sizlerle paylaşacağım. Eğer ki bu yılın aklımızda yer edinen en hoş 20 filmini de merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz! Neyse yılın son yazısında, 2017'ye girmemize saatler kala, gelecek sene görüşmek üzere!

Mosaic
Marvel bir süredir kendisine gelen ''Her karakteri zenci yapıyorsunuz loo!'' ithamından sıkılmış olacak ki, siyahi yeni bir karakter yaratmaya karar vermişler: Mosaic. İlk kez kendi sayısı ile karşımıza çıkan Mosaic, bir na-insanın yaşadıklarını anlatıyor. Gerek çizimleri ile olsun, gerek hikayesi ile olsun beni kendine hemencecik bağlayıverdi seri. Şuanda 3. sayısında olan seriyi bir okuyuverin derim. 

Batman(DC Universe Rebirth)
Baya zevkle okuduğum, Batman'i bana daha da sevdirmeyi başarabilmiş bir event oldu Rebirth. Özellikle ilk story arc'ında Gotham Girl adındaki bir meta-insana odaklanan sayı her zamanki gibi çok keyifliydi.

Reborn
Okumak istiyordum uzun bir süredir bu seriyi. Listemizdeki tek Marvel-DC ürünü olmayan Reborn yarattığı dünya ve devam etmekte olan kaliteli hikayesi ile Saga ve The Walking Dead gibi kaliteli serilerin evi Image Comics'in bir kez daha göğsünü kabartmıştır diye umuyorum. 

Death of X
X-Men ölüyor?! Hayır olmaz öyle şey! Inhumans vs X-Men'in temeli olan bu seriyi kesinlikle okuyun, okutturun. Bir süredir 20th Century Fox ile yaşadıkları çocuksu kavganın son damlası olan bu seri, sizleri sonunda hiç de beklemediğiniz bir yerden vuracak...

Titans(DC Universe Rebirth)
Favori Flash'ımız Wally West'in döndüğü yeni Titans ekibinin başını çektiği bu seride, işlenişin muazzamlığı ve pek çok DC çizgi romanının aksine sahip olduğu mizahi hava ile beraber okuması eğlenceli bir iş olmuş.

Hal Jordan And The Green Lantern Corps(DC Universe Rebirth)
Sinestro Corps'la olan savaş, Tüm Green Lantern'ların kayboluşu, Hal Jordan'ın içinde yaşadığı sıkıntılar derken bir baktım, serinin bağımlısı olmuşum! İlk sayıları pek keyifli olmasa da giderek zevk almaya başlayacağınız bu seriyi de okunacaklar listenize ekleyin. 

Red Hood & The Outlaws(DC Universe Rebirth)
Red Hood merakım dolayısıyla başladım, iyi ki de başlamışım. Biraz origin'li, biraz Batman'li güzel bir seri. Kendini siz istemeseniz bile okutturan bir seri.

Wonder Woman(DC Universe Rebirth)
Doğruya doğru, hiç sevmem Wonder Woman karakterini. Ancak serinin izlediği garip numaralandırma sisteminden(çift sayılı sayılarda farklı, tek sayılı sayılarda farklı bir hikaye işlenmesi) midir, yoksa hikayenin akıcılığından mıdır seri bir sardı beni, bir türlü de bırakmak bilmedi!

Deathstroke Rebirth(DC Universe Rebirth)
Deatstroke'a karşı pek bir şey hissetmez, zaten özünde de pek bilmezdim karakteri. Bunun en büyük sebebi de Deathstroke içeren hikaye örgülerinden pek keyif alamamamdı hallice. Ancak Rebirth sağ olsun, bir seriye daha aşık etti beni. Deathstroke'un yeni serisini de okunacaklar listenize ekleyin, unutursanız çok pişman olursunuz ileride!

Daredevil
Yeter bu kadar DC deyip son olarak bir de Marvel ekliyorum listeye. Kabul, bu yıl pek bereketli değidli ünlü çizgi roman firması için. Özellikle Secret Wars sonrası oluşturdukları All New-All Different serisi umdukları kadar tutmadı. Zaten bunu gören Marvel da serilerinin fişini çekti acilen, hemen bir Marvel NOW! dönemine girip, tekrar kudretli dönemlerine dönmeyi planlamakta. Ancak bir seri vardı ki, Marvel'ın bu sene boyunca çıkardığı onca rezil işin arasından sıyrılmayı başarıyordu tek başına: Daredevil. Hani sebebi çizimleri de değil, hikaye anlatımı da. Serinin güzelliği tamamen karakteri iyi işlemelerine ve özünü anlamalarına dayanıyor...

Hiç yorum yok: