ATTACK ON TITAN[D.İ.]- ''ANİMELER ÇİZGİ FİLM DEĞİLSE, SEBEBİ BUDUR!'' (SPOILER'SIZ)
Yazıyı okumadan önce sizden ricam, anime ön yargısını gözünüzün önünden kaldırın çünkü bu bambaşka bir yapıt. Eğer anime çizgi film değilse sebebi bu dizidir!
İlk olarak güzide animemizin konusuna bir göz atalım:
Birkaç yüzyıl önce, insanoğlunun büyük çoğunluğu yeni çıkmış tür olan Devler tarafından yok edilmiştir. Devler değişik boylarda oldukları gibi (bazılarının) zekâ seviyeleri çok az olmakla beraber insanları beslenmek için öldürmüyorlar, yani nedenleri yok ya da biz bilmiyoruz. Devlerin insanlar dışında hiçbir canlıya zarar vermemesi ise devlerin insanlarla olan ilginç bir bağı olduğunu göstermektedir. Nedense bu bağı kimse bilmemektedir. İnsanoğlu devlerin korkusundan kurtulabilmek için devlerin aşamayacağı uzunlukta duvarlar inşa edip bu alanda kendilerini sınırlandırarak tabiri caizse çiftlik hayvanı gibi yaşamaya başladılar. Son dev isyanından sonra yüz yıl boyunca huzur içinde bu duvarların içinde yaşayan insanoğlu, devleri artık tamamen etkisiz bir varlık olarak görmeye başlamıştır. Sıkıntı da zaten burda başlamıştır. Ancak bu yanılgı yüz yılın ardından duvarların üstünden yüzü gözüken devasa bir devin duvarda bir delik açmasıyla büyük bir umutsuzluğa dönüşür. Bu dev normal devlerden kat ve kat uzundur. Dev istilası sırasında Eren ve Mikasa adlı iki çocuk, annelerini kurtaramadıkları gibi onun bir dev tarafından canlı canlı yendiğine de şahit olurlar. Eren bu trajik olaydan sonra tek bir dev bile kalmayana kadar onları öldüreceğini ve insanoğlunun intikamını alacağına dair yemin eder.
Konu pek çok animede olduğu gibi uç noktalarda gezmekte ve yine pek çok animede, ee doğal olarak, olduğu gibi Japon kültüründen beslenmekte. Dizinin çizimlerini bazı insanlar beğenmese de açıcası ben çok hoş buldum. Konunun üç noktalarda geziyor oluşunun da getirdiği kafa karışıklığı, sizde bir kaç soru uyandırıyor. Devlerin insanlarla derdi ne? Diğer kıtalar devlerden haberdar mı? Sekiz yüzlü yıllar olduğu için haberdar olmaları normal. Dizinin ilerleyen bölümleriyle bazı sorular cevaplanıp, yerini başka sorulara bırakıyorlar. Bazı sorularsa hala tam olarak net bir cevaba sahip değiller. Ancak dizi hala devam etmekte olduğu için bunu çok da sorun etmenin alemi yok. Kaldı ki dizinin bir mangası da var, izledikten sonra külliyata karşı bir açlık hissederseniz serüvene kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Biraz da olayların etraflarında döndüğü karakterlerden bahsedelim mi?
Dizimizin baş karakteri Eren. Eren çok yetenekli, güçlü veya zeki değil. Bu karakterin öne çıkmasının sebebi iradesi ve azmi. Durup durmadık yerde de moral konuşması yapmayı çok sever kendisi.
Eren'in yanısıra bir de ona abayı yakmış Mikasa var. Mikasa ise dışardan tamamen buz gibi gözüküyor ancak içinde ailesine karşı beslemekte olduğu büyük bir sevgi var.
Bu karakter ise çok yetenekli ve güçlü. Erenin zıttı gibi bir şey.
Armini'yi de baş karaktelerden sayabiliriz. Bu karakter aralarında en nefret ettiğim. Öyle sulu gözlü ve ağlak biri ki beş dakika boyunca aynı cümleleri çevire çevire ve ağlaya ağlaya söyleyebilir. Kendisi bana kalırsa dizinin tek kötü tarafı. Neyse ki birazcık zeki de işe yarayabiliyor.
Levi'i da bir yerden kesinlikle duymuşsunuzdur. Bu da animedeki cool karakterimiz. Bir de temizlik hastası, gerçi devlerin kanlarından zor oluyor biraz onun için temizlenmek.
Dizinin, 3. sezonunu gelecek sene yayınlaması bekleniyor. Biz de yeni sezonu sabırsızlıkla bekleyenler furyasında adımızın telaffuz edilmesinden gurur duyuyoruz. Anime diyip geçmeyin, siz de bu güzel yapıma bir şans verin. Bol kan severlerin ayrı bir zevk alacağından adım gibi eminim!
İlk olarak güzide animemizin konusuna bir göz atalım:
Birkaç yüzyıl önce, insanoğlunun büyük çoğunluğu yeni çıkmış tür olan Devler tarafından yok edilmiştir. Devler değişik boylarda oldukları gibi (bazılarının) zekâ seviyeleri çok az olmakla beraber insanları beslenmek için öldürmüyorlar, yani nedenleri yok ya da biz bilmiyoruz. Devlerin insanlar dışında hiçbir canlıya zarar vermemesi ise devlerin insanlarla olan ilginç bir bağı olduğunu göstermektedir. Nedense bu bağı kimse bilmemektedir. İnsanoğlu devlerin korkusundan kurtulabilmek için devlerin aşamayacağı uzunlukta duvarlar inşa edip bu alanda kendilerini sınırlandırarak tabiri caizse çiftlik hayvanı gibi yaşamaya başladılar. Son dev isyanından sonra yüz yıl boyunca huzur içinde bu duvarların içinde yaşayan insanoğlu, devleri artık tamamen etkisiz bir varlık olarak görmeye başlamıştır. Sıkıntı da zaten burda başlamıştır. Ancak bu yanılgı yüz yılın ardından duvarların üstünden yüzü gözüken devasa bir devin duvarda bir delik açmasıyla büyük bir umutsuzluğa dönüşür. Bu dev normal devlerden kat ve kat uzundur. Dev istilası sırasında Eren ve Mikasa adlı iki çocuk, annelerini kurtaramadıkları gibi onun bir dev tarafından canlı canlı yendiğine de şahit olurlar. Eren bu trajik olaydan sonra tek bir dev bile kalmayana kadar onları öldüreceğini ve insanoğlunun intikamını alacağına dair yemin eder.
Konu pek çok animede olduğu gibi uç noktalarda gezmekte ve yine pek çok animede, ee doğal olarak, olduğu gibi Japon kültüründen beslenmekte. Dizinin çizimlerini bazı insanlar beğenmese de açıcası ben çok hoş buldum. Konunun üç noktalarda geziyor oluşunun da getirdiği kafa karışıklığı, sizde bir kaç soru uyandırıyor. Devlerin insanlarla derdi ne? Diğer kıtalar devlerden haberdar mı? Sekiz yüzlü yıllar olduğu için haberdar olmaları normal. Dizinin ilerleyen bölümleriyle bazı sorular cevaplanıp, yerini başka sorulara bırakıyorlar. Bazı sorularsa hala tam olarak net bir cevaba sahip değiller. Ancak dizi hala devam etmekte olduğu için bunu çok da sorun etmenin alemi yok. Kaldı ki dizinin bir mangası da var, izledikten sonra külliyata karşı bir açlık hissederseniz serüvene kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Biraz da olayların etraflarında döndüğü karakterlerden bahsedelim mi?
Dizimizin baş karakteri Eren. Eren çok yetenekli, güçlü veya zeki değil. Bu karakterin öne çıkmasının sebebi iradesi ve azmi. Durup durmadık yerde de moral konuşması yapmayı çok sever kendisi.
Eren'in yanısıra bir de ona abayı yakmış Mikasa var. Mikasa ise dışardan tamamen buz gibi gözüküyor ancak içinde ailesine karşı beslemekte olduğu büyük bir sevgi var.
Bu karakter ise çok yetenekli ve güçlü. Erenin zıttı gibi bir şey.
Armini'yi de baş karaktelerden sayabiliriz. Bu karakter aralarında en nefret ettiğim. Öyle sulu gözlü ve ağlak biri ki beş dakika boyunca aynı cümleleri çevire çevire ve ağlaya ağlaya söyleyebilir. Kendisi bana kalırsa dizinin tek kötü tarafı. Neyse ki birazcık zeki de işe yarayabiliyor.
Levi'i da bir yerden kesinlikle duymuşsunuzdur. Bu da animedeki cool karakterimiz. Bir de temizlik hastası, gerçi devlerin kanlarından zor oluyor biraz onun için temizlenmek.
Dizinin, 3. sezonunu gelecek sene yayınlaması bekleniyor. Biz de yeni sezonu sabırsızlıkla bekleyenler furyasında adımızın telaffuz edilmesinden gurur duyuyoruz. Anime diyip geçmeyin, siz de bu güzel yapıma bir şans verin. Bol kan severlerin ayrı bir zevk alacağından adım gibi eminim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder